DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Geçtiğimiz yüzyılda 2’nci Dünya Savaşı sırasında bile Karadeniz asla bir askeri çatışma denizi olmadı. Bunun temel nedeni, Montrö Mukavelesi ile oluşturulan hassas istikrardır. Lakin elbette kontrat tek başına istikrarı sağlamak için kâfi değil. Bölgede yükselen tansiyon hepimizi endişelendiriyor. Provokasyonlardan kaçınılmalı dedi.
Bakan Çavuşoğlu, ‘Türkiye-Romanya-Polonya üçlü iş birliğinin pandeminin getirdiği güvenlik sınamaları bağlamında önemi’ başlığı ile görüntü ileti yayımladı. Bakan Çavuşoğlu, aktifliği düzenleyen Yeni Strateji Merkezi, Doğu Araştırmaları Merkezi ve Siyaset, İktisat ve Toplum Araştırmaları Vakfı’na teşekkür etti. Bakan Çavuşoğlu, dünyanın sarsıntılı vakitlerden geçtiğini belirterek, Güç kaymaları ve boşluklar, hibrit ve vekalet savaşları, terörizm, iklim değişikliği, makûs idare, yoksulluk ve yerinden edilme karmaşık bir güvenlik bulmacası yaratıyor. Pandeminin tesirini de her alanda görüyoruz. Milletlerarası dayanışma noksanlığı, tıbbi materyaller için kıyasıya rekabet, kutuplaşma ve ekonomik sakinlik. Yalnızca bir bilgiyi paylaşayım; salgın nedeniyle çok yoksulluk içinde yaşayan insan sayısı 150 milyon artabilir. Bütün bunların hepimiz için çok büyük toplumsal ve güvenlik tesirleri var diye konuştu.
‘SINIRLARIMIZ NATO’NUN SINIRLARIDIR’
Bakan Çavuşoğlu, bu global krizden çıkış yolunun milletlerarası dayanışma ve aklıselimden geçtiğine inandığını kaydederek, Barış, istikrar ve refahın tanımı kolay; tüm çatışmaları azaltmak, çatışmaları durdurmak, diyalog, diplomasi ve arabuluculuğu artırmak. Kurallara dayalı ve yenilenmiş bir global sistem için çalışmak, güçlü ve hesap verebilen bir yönetişim, kimseyi artta bırakmayan ekonomiler. 3 NATO müttefiki olan Türkiye, Romanya ve Polonya bölgemizin ve dünyanın karşılaştığı sınamalara ait emsal yaklaşım ve perspektifleri paylaşmaktadır. Hudutlarımız NATO’nun sonlarıdır. Bu nedenle ortak yaklaşımlarımızı, coğrafyamızı ve sahiplenme hissimizi olumlu itici faktörler olarak kullanmaya karar verdik. 2012 yılında tesirli ve ileri görüşlü bir üçlü iş birliği düzeneği kurduk. Bu, tüm bahislerde birebir görüşte olduğumuz manasına gelmiyor. Vakit zaman farklı bakış açılarımızın katma kıymetinden yararlanıyoruz diye söz etti.
‘KRİTİK BİR DEVİRDE PAHALI BİR FIRSAT OLACAK’
Bakan Çavuşoğlu, bu yıl gündemlerinin güçlü olduğunu belirterek, NATO tepesine yalnızca 2 ay kaldı. Kritik bir periyotta pahalı bir fırsat olacak. NATO 2030 süreci hakkında da görüş alışverişinde bulunacağız. Vakitlice yapılan bu teşebbüs, karşılaştığımız tehditlerin dönüşümünü kıymetlendirmektedir. Teşebbüs, daha uygun direnç geliştirmemizi ve dayanışmayı artırmamızı gerektiriyor. Günümüzün zorlukları ve tehditleriyle yüzleşmek için çok değerli 3 sihirli söz var; birlik, ahenk ve dayanışma. Soğuk savaş sırasında ittifakımız bu türlü ilerledi ve 21’inci yüzyılda da bu biçimde galip geleceğiz. Yakın etrafımızda birçok acil sorun var. Dağlık Karabağ son vakitlerde bize ‘donmuş ittifak’ diye bir şeyin olmadığını gösterdi. Çatışma çatışmadır ve bu cins krizler bize Karadeniz bölgesinin güvenliğinin ve istikrarının ne kadar hayati olduğunu hatırlatıyor tabirini kullandı.
‘ŞEFFAF VE TARAFSIZ BİR FORMDA UYGULAMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Bakan Çavuşoğlu, Karadeniz’in asla bir askeri çatışma denizi olmadığını kaydederek, Geçtiğimiz yüzyılda 2’nci Dünya Savaşı sırasında bile Karadeniz asla bir askeri çatışma denizi olmadı. Bunun temel nedeni, Montrö Kontratı ile oluşturulan hassas istikrardır. Mukaveleyi 1936’dan beri yaptığımız üzere şeffaf ve tarafsız bir biçimde uygulamaya devam edeceğiz. Ancak elbette kontrat tek başına istikrarı sağlamak için kâfi değil. Bölgede yükselen tansiyon hepimizi endişelendiriyor. Provokasyonlardan kaçınılmalıdır. Diplomasi ve diyaloğun hâkim olmasını sağlamak için çok çalışmalıyız. Perşembe günü başlayacak Bükreş’teki üçlü toplantımıza katılmayı dört gözle bekliyorum. Birlikte bölgemizde ve ötesinde barışı sağlayan ülkeler olarak kalmayı taahhüt ediyoruz. Sizlere başarılı bir aktiflik dilerim dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
