CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Nereye harcandı?’ diye yaygarası yapılan 128 milyar dolar, ne buhar olmuştur, ne de haksız ve hukuksuz yere rastgele birilerinin cebine girmiştir. Bu para ve çok daha fazlası, iktisadın aktörleri ve vatandaşımız ortasında deverana girmiştir” dedi. ‘BİZ KEFENİMİZİ GİYEREK BU YOLA ÇIKTIK ‘Türkiye‘de inanç ve istikrar iklimini tesis ederek, tarihin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımını başlattıklarını kaydeden Erdoğan, “Bu tarihi atılıma yönelik kriz tehditleri de hiç eksik olmadı. Kasım 2002’den beri neler görmedik, neler yaşamadık ki. Ardı karanlık cinayetlerden cumhuriyet mitinglerine kadar sayısız siyaset ve toplum mühendisliği taktikleriyle karşılaştık. Partimize yönelik kapatma davasından gece yarısı bildirilerine bütün bunları gördük. Bugüne kadar pek çok haksız, hukuksuz, yakışıksız tezgaha maruz kaldık. Artık de çıkmış bir ahlaksız, bir edepsiz, benim akıbetimin de Menderes’in akıbeti üzere olacağını, olabileceğini ümit ettiğini söylüyor. Be ahlaksız, be edepsiz biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Biz mevtten korkmadık. Bizim imanımızın gereği mevti korkutmaktır. Bu seyahatimizi da bu türlü devam ettireceğiz. Fakat siz mevt dendiği vakit kaçacak delik arayanlardansınız. Yani Menderes’in akıbetinden hoşnut mu oluyorsunuz? Şad mu oluyorsunuz? Bu akıbeti hazırlayanlar da sizdiniz. Artık bize de tıpkı akıbeti mi hatırlatıyorsunuz? Boşuna uğramayın, evelallah bunların hepsine hazırız, 15 Temmuz’da bunu gördük ve 15 Temmuz’u bu ülkeye hazırlayanlara mezar ettik. Senin genel liderin tankların gerisinden kaçıp Bakırköy Belediyesi’ne giderken, biz milletimizle birlikte yalnızca Türkiye değil, tüm dünyaya selam verdik. Biz dik durduk ancak siz kaçtınız. Bakırköy Belediyesi’nde çay, kahve sohbetinde seyrettiniz. Daha çok seyredeceksiniz. Lakin biz bu yolda birebir kararlılıkla yürüyeceğiz” diye konuştu.’DARBEYİ DE SİZİN YAPMANIZI BEKLİYORLAR’Her atağa karşılıklarını geriye çekilerek değil, sürekli ileriye atılarak verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Meclis’te cumhurbaşkanı seçmemizi engellemek istediler, Cumhurbaşkanının seçimini direkt halka devrettik. Bürokrasiyi ve mevzuatı kullanarak elimizi kolumuzu bağlamak istediler, idare sistemini değiştirerek ulusal iradenin üstünlüğünü güçlendirdik. Ülkenin legal yönetimini yıkmaya kalkan darbecileri, milletimizle birlikte kısa müddette bozguna uğrattık. Emekli amirallerle kol kola vererek, oradan aldıkları güçle ne diyor Kılıçdaroğlu, ‘Emekli olanlar darbe yapabilir mi?’ diyor. Onlar sizin akıl hocanız, darbeyi de sizin yapmanızı bekliyorlar. ‘Ne duruyorsunuz. Haydi bakalım dökülün sokağa. 15 Temmuz’da olduğu gibi’ diyorlar. Siz o akıl hocalarınızla birlikte yürüyorsunuz. İşte her şeyi bitmiş tükenmiş olan o akıl hocalarına eyvallah yer ve yol kalmayacak” dedi.’DIŞİŞLERİ BAKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM’Vesayete teslim olmadıklarını kaydeden Erdoğan, “Şayet vesayete teslim olsaydık, darbelere boyun eğseydik, terör örgütlerine eyvallah etseydik, dış telkinlere kayıtsız koşulsuz uysaydık, tahminen bu baş ağrılarının hiçbirini çekmeyecektik. Lakin o vakit da başımız dik biçimde yaşayamaz, milletimizin yüzüne bakamazdık. Ben huzurunuzda, Dışişleri Bakanımıza, Yunan Dışişleri Bakanıyla yapmış olduğu görüşmede verdiği yanıtlar nedeniyle de teşekkür ediyorum. Asla baş eğmeyecek, dik durmaya devam edeceğiz” sözlerini kullandı.’DOĞRU OLAN HİÇBİR ŞEY YOK’128 milyar dolar tartışmalarına da değinen Erdoğan, “CHP’nin ve onun peşine takılıp gidenlerin bir müddettir güya hazine bulmuş üzere sarıldıkları 128 milyar dolar problemini, işte bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor. Esasen, ortada hakikaten 128 milyar doların akıbetini manaya arayışı olmadığı için, söylenen sözlerde hakikat olan hiçbir şey de yoktur. Ne sayı gerçek ne sayıya yüklenen mana yanlışsız, ne bu sayı üzerinden yürütülen kampanya gerçek. Baştan sona palavra, yanlış. Baştan sona cehalet” dedi.’MUVAZENEYİ YİTİRMİŞLER’Türkiye’nin evvel, tıpkı 1994 ve 2001 yılında olduğu üzere çok derin ve keskin bir ekonomik kriz yaşaması, akabinde da siyasi değişime maruz kalmasının isteyenlerin olduğunu kaydeden Erdoğan, “Hatta artık temenniyle de yetinmeyip, bu türlü bir felaket yaşanması için fiilen beşinci kol faaliyeti yürütmeye de başlamışlardır. O denli ki milletlerarası sermayeye ‘Türkiye’ye yatırım yapmayın’ davetinde bulunacak kadar muvazeneyi yitirmişlerdir. Her toplumsal ve siyasi çalkantıda ‘ekonomiyi durdurun’ davetleri yapan bu yıkım grubunu milletimiz çok güzel biliyor, çok âlâ tanıyor. CHP’nin etrafında kümelenen bu grup son günlerde yeniden, yurt dışındaki ve yurt içindeki yatırımcıları ürkütmek, milletimizin moralini bozmak, girişimcilerimizi tereddüde sürüklemek için dört bir koldan çalışıyor. Öbür hususlarda dikiş tutturamayınca, artık ‘cehli mikap’ olarak yanlış ve palavra olduğunu en yeterli kendilerinin bildiği ‘128 milyar dolar nerede?’ palavrasına sarıldılar” diye konuştu.’128 TUĞLAYI ÜST ÜSTE KOYMUŞLUĞU DAHİ YOK’Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşma sırasında CHP’den kimi isimlerin Merkez Bankası‘nın 128 milyar dolarlık rezervi hakkında yaptıkları açıklamaları içeren bir görüntü izleterek, “Evet. Gördünüz. Bunlar kanıt, doküman. Bir palavra nasıl aşkla, şevkle, heyecanla söylenir gördünüz değil mi? CHP’nin başındaki zata sorsanız, ‘hesap uzmanıyım’ der fakat geçmişte bilinen tek idare öyküsü SSK’yı batırmasıdır. Başbakanlığımız devrinde misyonu devraldığımızda Merkez Bankası’nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Misyondan ayrıldığımda bu sayı 135 milyar dolara çıktı. Ondan sonraki süreci de izledik. Şu an itibariyle bırakınız 128 milyar doların ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, 128 tuğlayı üst üste koymuşluğu dahi yok olan Kılıçdaroğlu kalkmış bunları konuşuyor” sözlerini kullandı.AK Parti Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı olarak bu sıkıntıya direkt girmemek için oldukça sabrettiklerini kaydeden Erdoğan, “CHP’nin yeni bir palavra kampanyasıdır’ diyerek, mevzuyu çok da önemsemedik. Fakat sonra baktık ki, birileri bizim önemsememekten kaynaklanan sessizliğimizi endişe sanarak, palavraların ve iftiraların dozunu artırıyor. ‘Artık bunlara bir yanıt vermek vacip oldu’ diyerek, bugün etraflıca probleme girme kararı aldık. Öncelikle şunu söylemek isterim ki, Türkiye bu görüntüyü hak etmiyor. Türkiye bu muhalefet anlayışını, bu muhalefet üslubunu katiyen hak etmiyor. Türkiye, palavrası su içer üzere söyleyebilen bu karikatür tipleri de hak etmiyor” dedi.’BUNLARIN HEPSİ FİGÜRAN”128 milyar dolar’ diye gerçekle alakası olan bir sayının olmadığını belirten Erdoğan, “Merkez Bankası süreçleriyle ilgili tahlili hangi tarihten başlattığınıza ve hangi tarihte sona erdirdiğinize bağlı olarak pek çok farklı sayıyla karşılaşabilirsiniz. Piyasa dediğimiz bu dinamik sistemde, şu anda bile, tahminen yüz milyonlarca dolar el değiştirdiği, bunların kıymetli bir kısmı da Merkez Bankası üzerinden gerçekleştiği için sayı her an yenileniyor, büyüyor. Tekrar de madem onlar bu türlü bir sayı söylem etmişler, değerlendirmeyi onun üzerinden yapalım. Her ne kadar Merkez Bankası liderimiz da Hazine ve Maliye Bakanımız da partimizin bu işlerden sorumlu Genel Lider Yardımcısı da sıkıntıyı etraflıca anlattı ise de alışılmış bunlar lakin duymak isteyen kulaklara ulaşıyor. Hatta kendi arkadaşlarının doğruyu söylemelerine bile tahammül edemedikleri için çabucak sıkıntıyı kendi mecralarına çektiler. Sayın Kesici bir şey söylüyor. Ancak ortadan bir gün geçti talimat aldı ‘Genel liderimizin söylediğine katılıyorum’ dedi. Bayan ne dedi, ‘yalan söyleyeceksiniz, büyük palavra söyleyeceksiniz’ Bunların hepsi figüran. Gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar, lisanları olup söyleyemeyenler, özellikle da vicdanlarını kiraya verenler birebir teraneyi tekrarlayıp duruyor” diye konuştu.’128 MİLYAR DOLARI CEBİNDEKİ PARA SANIYOR’CHP’nin kaygısının hakikate ulaşmak olmadığını işaret eden Erdoğan, karşılarında gözü dönmüş ve kalbi kararmış bir güruh olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Peki buna karşın biz bu açıklamalara niye muhtaçlık duyuyoruz? Ola ki bu sefil kampanya karşısında tereddüde düşen, yüreği yaralanan, başı bulanan vatandaşlarımız varsa, işte onların başlarındaki soruları birinci elden gidermek istiyoruz. Temel başlıklarıyla özetleyecek olursak, ‘128 milyar dolar nerede?’ diye yaygarası kopartılan sorunun aslı şudur; Merkez Bankası 2019 ve 2020 yıllarında, global iktisatta yaşanan gelişmeler ve bilhassa salgının yol açtığı şiddetli süreci yönetmek için çok önemli döviz süreçleri yürütmek mecburiyetinde kalmıştır. Bu çerçevede son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar, cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. Yabancı sermaye çıkışı için kullanılan sayı 31 milyar doları bulmuştur. Gerçek kesimin döviz cinsinden borcunu azaltmak için talep ettiği kaynak da 50 milyar dolara ulaşmıştır. Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak, tasarruf tercihlerinde değişikliğe gitmiştir. Gördüğünüz üzere, yalnızca 4 kalemde 165 milyar dolarlık bir sayı ortaya çıktı. CHP Genel Lideri dün çıkmış, ‘Bu 128 milyar dolarla şunlar yapılırdı, şunlara şu kadar para dağıtılırdı’ diye kürsüden atıp tutuyor. Bu zat herhalde, bu 128 milyar doların kendi cebindeki bir para olduğunu, istediği yere istediği üzere keyfince dağıtabileceğini sanıyor. Aslında bu kelamlar, bu şahsın çapsızlığı yanında, kar eden SSK’nın genel müdürlüğü periyodunda nasıl iflasa sürüklendiğini de oraya koyuyor.”‘NE BUHAR OLDU, NE DE BİRİNİN CEBİNE GİRDİ’Merkez Bankası’nın, Asya piyasalarındaki Türkiye’ye yönelik gece yarısı operasyonların önüne geçmek için süreçlerini bir müddettir ihale yoluyla değil, 24 saat temeline nazaran çalışan piyasa yapıcısı bankalar eliyle yürüttüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Piyasa döviz talebini kendi içinde karşılayabiliyorsa Merkez Bankası’na muhtaçlık kalmaz. Gerçekten geçtiğimiz haftalarda, yaklaşık 15 milyar dolarlık bu türlü bir süreç, Merkez Bankası’na muhtaçlık kalmadan, piyasanın kendi dinamikleri içinde gerçekleşmiştir. Ancak bu talebi piyasa karşılayamıyorsa, o vakit misyon Merkez Bankası’na düşer. Aslında Merkez Bankası’ndaki döviz rezervlerinin maksadı da budur. Türkiye son iki yılda, daha evvel eşi gibisi görülmemiş bir döviz talebiyle yüz yüze kaldı. Buna karşın ülkemiz, talebin hepsini de karşılamayı başarmıştır. Evet, bu bir muvaffakiyettir. Hem de Türkiye’nin yalnızca siyasette ve diplomaside değil, tıpkı vakitte iktisatta de o denli kolay yıkılamayacağını gösteren tarihi bir muvaffakiyettir. ‘Nereye harcandı?’ diye yaygarası yapılan 128 milyar dolar ne buhar olmuştur ne de haksız ve hukuksuz yere rastgele birilerinin cebine girmiştir. Bu para ve çok daha fazlası, iktisadın aktörleri ve vatandaşımız ortasında sirkülasyona girmiş, yani yer değiştirmiş, lakin sonuçta birden fazla yeniden ülkemizin bedeli olarak yurt içinde kalmıştır. Günün sonunda ise ekonomik işleyişin alışılmış sonucu olarak, bu paranın çok kıymetli bir kısmı tekrar Merkez Bankası rezervine geri dönmüştür. Üstelik Merkez Bankası bu süreçleri yaparken ziyan bir yana, son iki yılda 98 milyar lira kar etmiş ve bunu da hazineye aktarmıştır.”‘BU REZERV TURŞU KURMAK İÇİN DEĞİL’Ayrıca Merkez Bankası rezervini 27,5 milyar dolardan 135 milyar dolara çıkarttıklarını kaydeden Erdoğan, “Bu rezervi turşusunu kurmak için değil, ülkemizin gereksinim duyduğunda kullanması için büyütmüştük, o günler geldiğinde de kullandık. Halihazırda Merkez Bankamızın 90 milyar dolara yakın rezervi vardır. Bu rezerv gereksinim duyulduğu anda yeniden kullanılabilir yahut rezerv yarın öbür gün 100 milyar doların üzerine de çıkabilir. Bunların hepsi de iktisadın kendi dinamikleri içinde yürüyen işlerdir. Elbette bu bir iktisat siyaseti tercihidir. Türkiye, hür piyasa iktisadı olarak tabir edeceğimiz bu tercihi çok evvelce yapmış bir ülkedir” dedi.’ÇALINMIŞ-ÇIRPILMIŞ ÜZERE BİR HAVA ESTİRMEYE ÇALIŞIYORLARDI’Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin yalnızca son birkaç yılda yüzlerce palavralarını çürüttüklerini belirterek, “Dikkat ederseniz evvel ‘128 milyar dolar nerede?’ diyerek, güya bu para yok olmuş, çalınmış, çırpılmış üzere bir hava estirmeye çalışıyorlardı. Sonra bu türlü bir şeyin asla olamayacağı gerçeği, şahsen kendi arkadaşları tarafından bile lisana getirilmeye başlanınca, işi bu sefer ‘128 milyar dolar kime satıldı?’ ‘Önce buhar oldu’ dediniz, ‘Sonra kime satıldı’ yaygarasına çevirdiler. Bunların ceddi de merhum Menderes’in 12 uçak dolusu para ve altınla kaçmaya çalıştığı iftirasıyla darbeyi yasallaştırmanın çabası içindeydiler. Kimdi onlar? CHP’nin ceddi” diye konuştu.Türkiye’den bu devirde hangi yabancı sermaye sahiplerinin, ne kadarlık bir meblağla çıktığının da muhakkak olduğunu fakat bunun kendilerinin söyleyemeyeceğini kaydeden Erdoğan, “Türkiye’de ticaretle uğraşan herkesin dövizle ve altınla işi vardır. Türkiye’de tasarruf edecek üç-beş kuruşu olan herkesin de dövizle ve altınla işi vardır. Dolasıyla kim, ne vakit, ne kadar ölçüde döviz aldı, altın aldı üzere bir soru, mantıksız olmasının ve tüzel olarak hata teşkil etmesinin ötesinde, direkt milleti suçlamaktır” diye konuştu.’MASUM KABUL ETMEYECEĞİZ”128 milyar dolar nerede?’ kampanyasını siyasi muhalefet saiki ile açıklamanın mümkün olmadığını kaydeden Erdoğan, “Ortada bu ülkeye ve millete yönelik aleni bir ihanet, aleni bir akın, aleni bir hançerleme vardır. Bu izahlarımıza karşın hala birebir teraneleri tekrar eden hiç kimseyi pak kabul etmeyeceğiz. Halkımız müsterih olsun. Bu ülkenin 128 milyar doları ne birilerine peşkeş çekilmiş ne de heba edilmiştir. Milletimizin her bir ferdinin hakkına, hukukuna, ekmeğine, aşına, geleceğine göz dikmeye kalkan her kim olursa olsun, karşısında evvel bizi bulur” dedi.
Erdoğan ayrıyeten geçen hafta hayatını kaybeden, eski Meclis Lideri ve Başbakan Yıldırım Akbulut’un ismini Erzincan Havalimanına vereceklerini açıkladı.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Buğra OLAÇ
