Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) COVID-19 vaka ve hastaneye yatış oranlarının 25-59 yaş arasında endişe verici şekilde artığını açıkladı.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün İsviçre’nin Cenevre kentindeki merkezinde video konferans yöntemiyle düzenlenen basın toplantısında, “Geçen hafta COVID-19 vakaları üst üste sekizinci haftada artış gösterdi ve 5,2 milyondan fazla yeni vaka bildirildi. Bu, şimdiye kadar bir haftada kaydedilen en çok vaka sayısıydı.” dedi.
Dünya genelinde COVID-19 kaynaklı ölümlerin de art arda 5’inci haftada yükseliş gösterdiğine dikkati çeken Ghebreyesus, “Şu anda DSÖ’ye 3 milyondan fazla ölüm bildirildi. 1 milyon ölüme ulaşmak 9 ay sürdü, 4 ayda 2 milyona, 3 ayda 3 milyona ulaştık. Büyük sayılar bizi uyuşturabilir. Ancak bu ölümlerin her biri aileler, toplumlar ve uluslar için bir trajedidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Ghebreyesus, küresel çapta 25-59 yaş arası insanlar arasında COVID-19 vaka ve hastaneye yatış oranlarının endişe verici bir şekilde arttığı uyarısında bulunarak, bunun muhtemel nedeni olarak da yeni varyantlar ve genç yetişkinler arasında artan “sosyal kaynaşmayı” gösterdi.
İklim aktivisti Thunberg’ten aşıların eşit dağıtımı çağrısı
DSÖ’nün aşı eşitsizliğine karşı yürüttüğü kampanyaya dahil olan İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ise küresel toplumu, aşı eşitsizliğini gidermeye çağırdı. Thunberg, “Uluslararası toplum, aşı eşitsizliği konusundaki trajediyi ele almak için daha fazlasını yapmalıdır.” diye konuştu.
Greta Thunberg Vakfı’nın aşı eşitliğini desteklemek için 100 bin euro bağışlayacağını aktaran Thunberg, nüfusunun ciddi bir kısmını aşılayan ABD ve İngiltere başta olmak üzere ülkelere aşıların adil dağıtımı konusunda çağrıda bulundu.
“832 milyon doz aşı uygulandı”
COVID-19 Aşıları Küresel Erişim Programı’na (COVAX) verdiği destek nedeniyle Thunberg’e teşekkür eden Ghebreyesus da küresel olarak şimdiye kadar 832 milyon doz COVID-19 aşısı uygulandığını aktardı.
Ghebreyesus, “Ancak bunların yüzde 82’den fazlası, yüksek veya üst-orta gelirli ülkelere gitmişken, düşük gelirli ülkeler yalnızca yüzde 0,2 oranında aşıya ulaştı.” dedi.
“Seyahat için aşı kanıtına gerek yok”
Öte yandan, DSÖ Acil Durum Komitesi, uluslararası seyahatin bir koşulu olarak aşı kanıtına gerek olmadığı tavsiyesinde bulundu. DSÖ, COVID-19 aşılamalarının virüsün bulaşmasını engelleyip engellemediği konusundaki belirsizlik ve dünyadaki aşı adaletsizliği nedeniyle şimdilik “aşı pasaportuna” sıcak bakmıyor.
