Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye olarak halihazırda insan deneylerini yaptığımız yerli aşımızı, süreçlerin tamamlanmasına müteakip kimsenin geride bırakılmaması prensibiyle tüm insanlığın istifadesine sunacağız.” dedi.
D-8 Teşkilatı 10. Tepe Toplantısı’na Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden canlı irtibatla katılan Erdoğan, fiziken bir arada olamasalar da toplantı vesilesiyle ülke önderleriyle bir ortaya gelmekten büyük bahtiyarlık duyduğunu lisana getirdi. D-8’in kuruluşuna öncülük eden merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmetle yad eden Erdoğan, teşkilatın bugünlere gelmesinde emeği olan tüm siyaset ve devlet adamlarına şükranlarını sundu. Tepenin ülke, bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz eden Erdoğan, tepe toplantısıyla 4 yıla yakın bir müddettir deruhte ettikleri periyot başkanlığını, dost ve kardeş Bangladeş’e devrettiklerini söyledi. Bangladeş Halk Cumhuriyeti Başbakanı Pir Hasina’ya muvaffakiyet dileklerini sunan Erdoğan, dost ve kardeş Bangladeş’i 50. bağımsızlık yıl dönümü nedeniyle ayrıyeten tebrik etti.
“Daha adil, müreffeh, istikrarlı dünya hedefi”
“Örgütümüzü kurarken savaş yerine barışın, çatışma yerine diyaloğun, ikili standart yerine adalet ve kalkınmanın hakim kılınmasını temel almıştık. Üstünlük yerine eşitliğin, sömürü yerine paylaşımın, baskı ve tahakküm yerine insan hakları, özgürlük ve demokrasinin hâkim olmasını şiar edinmiştik. Daha adil, daha müreffeh, daha istikrarlı dünya amacıyla çalışan bir yapı olarak geride bıraktığımız müddette değerli işlere de imza attık. Lakin önümüzde hala katetmemiz gereken önemli bir uzaklık olduğunu da biliyoruz. İnşallah el birliği içinde çalışarak barış, huzur ve iyilik dolu bir dünyanın tesisi için gayret etmeyi sürdüreceğiz.”
“Salgın, dünya genelinde birçok çarpıklığı da gün yüzüne çıkardı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 1 yıldır koronavirüs salgını nedeniyle global çapta bir imtihanla karşı karşıya olunduğunu, şimdiye kadar 192 ülkede yaklaşık 3 milyon insanın hayatına mal olan salgının, dünya genelinde birçok çarpıklığı da gün yüzüne çıkardığını söz etti. Salt maddi zenginliğin, toplumsal adalet ve refahı temin etmeye kafi gelmediğinin salgın devrinde çok acı bir formda görüldüğünün altını çizen Erdoğan, salgınla gayrette birinci günden beri milletlerarası iş birliğinin ehemmiyetine ve zaruretine dikkati çektiklerini söyledi. Vatandaşlara en ileri sıhhat hizmetlerini sunarken, dost ve kardeş ülkeleri de asla bahtlarına terk etmediklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
“157 ülke ve 12 memleketler arası kuruluşa gönderdiğimiz tıbbi yardımlarla bu güç periyotta dayanışmamızı açıkça ortaya koyduk. G-20 üyesi olarak salgının global seviyeye borç krizine dönüşmemesi için en fakir ülkelere yönelik borç ödemelerinin ertelenmesi teşebbüsünün başlatılmasını ve bilahare mühletinin uzatılmasını destekledik. IMF ve Dünya Bankası üzere platformlarda bu hedefle başlatılan çalışmalara katkı sağladık. Virüse karşı en büyük gücümüz olan aşı sıkıntısının, çıkarlara ve kar hırsına kurban edilmemesi gerektiğini her platformda açıkça söz ettik. Türkiye olarak halihazırda insan deneylerini yaptığımız yerli aşımızı süreçlerin tamamlanmasına müteakip kimsenin geride bırakılmaması unsuruyla tüm insanlığın istifadesine sunacağız. Kovid-19 hastalığına kurban verdiğimiz tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sıhhati hastalarımıza acil şifalar diliyorum. Rabb’imden bizi ve tüm insanlığı bu musibetten bir an evvel kurtarmasını niyaz ediyorum.”
“Katma kıymeti yüksek üretime yük vermek mecburiyetindeyiz”
“1,1 milyarı aşkın çoğunluğu gençlerden müteşekkil D-8 nüfusu, en pahalı zenginliğimizdir. Güçlü ve tesirli olmanın yolu güzel eğitim almış gençlere sahip olmaktan geçer. Bu bağlamda, BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in, 2030 BM Gençlik Stratejisi’ni destekliyoruz. Bu stratejide belirlenen maksatlara öncülük etmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul’da konut sahipliği yapmayı dilek ettiğimiz BM Gençlik Merkezi Projesi tamamlandığında bu merkez, teşkilatımızın değerli gençlerinin bir ortaya gelecekleri yeni bir platformu teşkil edecektir. Günümüz iktisadının rekabetçi yapısında öne çıkabilmek için yüksek teknoloji ve inovasyon anahtar pozisyondadır. Güçlü ve sürdürülebilir büyüme oranlarının yakalanabilmesi için yüksek teknolojiye dayalı, katma kıymeti yüksek üretime yük vermek mecburiyetindeyiz. Bu çerçevede, ülkelerimizin en itibarlı üniversitelerinin dahil olduğu ‘D-8 Araştırma ve İnovasyon Öncüleri Ağı’ teşebbüsünü memnuniyetle karşılıyoruz. Yenilenebilir güç, yapay zeka, robotik, objelerin interneti, büyük data, blok zincir ve nanoteknoloji üzere yenilikçi alanlarda, üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımız ortasında bilgi paylaşımını mümkün kılan bu ağ, ülkelerimizin hak ettiği yere ulaşması bakımından kritik kıymettedir.”
Erdoğan, iş birliği potansiyelini ticaretten yatırıma, kırsal kalkınmadan tarıma, turizmden güç ve ulaştırmaya, sağlıktan savunmaya kadar birçok alanda hayata geçirmelerinin mümkün olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “D-8 içi ticaret hacminin bugüne kadar 7 kattan fazla artması elbette pahalıdır fakat kâfi değildir. D-8 Tercihli Ticaret Muahedesi’nin tüm üye ülkeler tarafından mümkün olan en erken vakitte yürürlüğe konulması büyük kıymet arz ediyor. Türkiye olarak, D-8 ülkeleri ortasında ticaretin kolaylaştırılmasını teminen bir strateji evrakı hazırlayarak sizlere ilettik.” diye konuştu.
Önümüzdeki devirde, Ticaret Bakanlarının katılacağı bir toplantıya konut sahipliği yaparak bu hususlarda da ilerleme sağlamayı hedeflediklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“İslami finans kurumlarının likidite gereksinimlerini ve Müslüman coğrafyanın artan altyapı finansman muhtaçlıklarını tıpkı anda karşılayacak ve online platforma dayalı bir İslami Megabank fikrinin de yapılabilir olduğuna inanıyoruz. D-8’i günümüzün gereksinimlerine nazaran yenilemeli, proje ve sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmeli, karar alma süreçlerini hızlandıracak adımlar atmalıyız.”
“Yerel parayla ticarete tartı vermemiz şarttır”
Erdoğan, bir evvelki tepede de belirttiği üzere bu teşkilatın yeni üye ve ortaklarla güçlendirilerek tesir alanının daha da genişletilmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“2017 yılındaki İstanbul Tepemizde, mahallî paralarımızla ticaret yapma davetinde bulunduğum da hatırlanacaktır. Geçtiğimiz dört yılda yaşananlar, bu davetin ispatını ve isabetini ortaya koydu. Ülkelerimizi, kur kaynaklı risklerden korumak için lokal parayla ticarete yük vermemiz kuraldır. D-8 Takas Bankası’nın bu kapsamda çalışmalarını hızlandırmasını, şimdi bu sisteme dahil olmamış üyelerin de gerekli adımları atmasını bu bakımdan yararlı görüyorum.”
Üretim, istihdam ve inovasyonun temel nüvesinin son analizde özel dal olduğuna ve D-8 çatısı altında özel dalı destekleyen pek çok yapının hayata geçirildiğine işaret eden Erdoğan, başta D-8 Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere tüm bu yapıların daha etkin ve eşgüdümlü çalışması için diyalogları kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Genel Sekreteri Cafer Kuşari ve tüm sekretarya işçisini tebrik ederek salı günü başlayacak başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan ramazan ayının iyi, bereketli ve mübarek olması temennisinde bulundu.
-“Kardeşliğimizi tekrar diriltmek için bir fırsata dönüştürmeliyiz”
Ramazana kavuşmak kadar bu kutlu ayı manası, ruhu ve temsil ettiği bedellere mütenasip bir formda yaşamanın da ehemmiyetine vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu ayı, yalnızca ibadetlerimizi artırmak için değil, kardeşliğimizi de yine diriltmek, hatırlamak için bir fırsata dönüştürmeliyiz. Özellikle vatanlarından kilometrelerce uzakta, Kovid-19 salgını yanında zulümle, açlıkla, yoksullukla gayret eden Filistinli mültecilere, Arakanlı, Yemenli, Suriyeli muhacirlere de sahip çıkmanın çabasında olmalıyız. Unutmayalım ki kardeşliğimiz ne kadar kaviyse Müslümanlığımız da o derece sağlamdır, muhkemdir, sarsılmazdır. Kardeşliğimize sarılmaktan, dayanışmamızı güçlendirmekten, birbirimizi Allah için, O’nun isteği için sevmekten diğer bir çıkış yolumuz yoktur.”
Erdoğan, kısa bir müddet evvel Bangladeş’te hastane ve onlarca konutun ziyan gördüğü yangından ötürü Bangladeş Başbakanı Pir Hasina’ya geçmiş olsun dileklerini ileterek “Sahra hastanemizi yaptık, artık de konutları hızla bitirerek Bangladeş’in buyruğuna vermeyi düşünüyoruz.” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bangladeş’in D-8 Devir Başkanlığı’nı en güçlü halde destekleyeceklerini vurguladı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mümin Altaş
