Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, tabir hürriyeti ve fikir özgürlüğünün sonuna kadar yanında olduklarını lakin fikir ve fikir özgürlüğü ismi altında devlete, millete, Meclise ve milletin seçtiklerine meydan okunmasına asla razı olmadıklarını söyledi.
Kocaeli Milletlerarası Kongre Merkezi’nde düzenlenen partisinin 10. Olağan Vilayet Kongresi’ne katılan Destici, İzmir’in Foça ilçesinde düşen KT-1 tipi eğitim uçağından sağ kurtarılan 2 pilota geçmiş olsun dileklerini iletti.
Destici, Osmanlı devrinde birinci Polis Nizamnamesi’nin yayınlandığı günden bu yana 10-17 Nisan haftasının Polis Haftası olarak kutlandığına işaret ederek, bu vesileyle tüm emniyet teşkilatının bu özel gün ve haftasını kutladığını lisana getirdi.
Türk polisinin hem asayişin temininde hem terörle çabada hem de gençleri makus alışkanlıklardan koruma etme noktasında çok üstün bir uğraşla çalıştığını vurgulayan Destici, 3600 ek göstergenin polislere analarının ak sütü üzere helal olduğunu ve biran evvel de verilmesi gerektiğini söyledi.
“Türkiye yalnızca kendi coğrafyasının değil bütün mazlum milletlerin umududur”
Destici, Türk milletinin yalnızca kendi coğrafyasının değil bütün dünyadaki mazlum milletlerin umudu olduğunu ve geçmişteki dik duruşunu bundan sonra da sürdüreceğini vurgulayarak, “Fransa Cumhurbaşkanının da İtalya Başbakanının da Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve onun şahsında Türk milletine hazımsızlıklarının ve hadsizliklerinin de sebebi budur. Lakin onlar ne yaparsa yapsın ne derse desin büyük ve daha güçlü Türkiye mefkuresine inşallah daima birlikte milletimizle birlikte ulaşacağız.” diye konuştu.
“Fransa ve İtalya neden rahatsızlar?” diye soran Destici, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Güya demokrasiyi mazeret ediyorlar. Güya Türkiye’nin sistemini mazeret ediyorlar. Güya Avrupa Kurulu temsilcisine yapılanı, aslında yapılan bir şey yok da onu mazeret ediyorlar lakin asıl sıkıntıları Türkiye’nin büyümesi ve artık Türkiye’nin kendi etrafıyla, coğrafyasıyla dünyayla ilgileniyor olmasıdır. Fransa’nın ve İtalya’nın yalnızca Afrika kıtasından yıllık 500 milyar dolarlık sömürüleri var, gelirleri var. Artık Türkiye buraya çomak sokuyor. Diyor ki ‘Herkes kendi gelirini kendisi alacak. Her ülke kendisi kendi zenginliğinden kendi öncelikle istifade edecek.’ Türkiye bunun çabasını veriyor. Suriye’de de Irak’ta da Libya’da da Doğu Akdeniz’de de bunun çabasını veriyor. İşte hazımsızlıkları buradan kaynaklanıyor.”
“Cumhur İttifakı 15 Temmuz hain darbe gecesi sokakta kuruldu”
Kurucu genel liderleri Muhsin Yazıcıoğlu’nun 28 Şubat periyodunda, şöyle devam etti:
“Ordumuz bizim göz bebeğimizdir, peygamber ocağıdır lakin namlusunu milletine döndürmüş tanka selam durmayız.” diyerek duruşunu ortaya koyduğunu lisana getiren Destici, “Aynı duruşu 27 Nisan e-bildirisinde de göstermiştir. Birebir duruşu bizler 15 Temmuz hain FETÖ darbesinde gösterdik. Esasen Cumhur İttifakı 15 Temmuz hain darbe gecesi sokakta kuruldu. Onun için bizim ittifakımız birilerinin kendi ağızlarından dökülen sözlerle tabir ettiği üzere bir proje ittifakı değil milletin kendi seçtiklerine, bedellerine, vatanına sahip çıkan aziz Türk milletinin kurduğu bir ittifaktır.” diye konuştu.
“Türkiye bunun benzerlerinden çok çekti”
Destici, geçen hafta 104 emekli amiralin bir gece yarısı bildirisi yayınladığını belirterek, şöyle konuştu:
“Şimdi birileri diyor ki ‘Ne var canım bunda. Onlar da fikirlerini beyan etmişler. Bu bir niyet hürriyetidir, tabir hürriyetidir.’ Herkes ferden, bu türlü bir salonda bir sempozyum yaparak kanılarını fikirlerini söyleyebilir. Biz de sonuna kadar beğenmesek de karşı da olsak bizim fikirlerimizle uyuşmasa da terör ve şiddeti teşvik etmediği sürece sahip çıkarız lakin 104 emekli asker bir ortaya geliyor ve gece yarısı bir muhtıra niteliğinde bir bildiri yayınlıyorsa elbette ki bunu reddederiz ve bunu lanetleriz zira Türkiye bunun benzerlerinden çok çekti, çok ağır bedeller ödedi. Biz tabir hürriyetinin sonuna kadar yanındayız, fikir özgürlüğünün sonuna kadar yanındayız lakin fikir ve fikir özgürlüğü ismi altında devlete, millete, Meclise ve milletin seçtiklerine meydan okunmasına asla razı olmayız, asla istek göstermeyiz.”
Partilerinin, niyetlerinin farklı olabileceğini lakin demokrasiye ve ulusal iradeye daima birlikte sahip çıkmaları ve sandıkta yarışları gerektiğini belirten Destici, “Sandıkta millet kimi seçerse herkesin ona razı olması lazım. Onun için sandığa giden yolları daha demokratik hale getirmemiz lazım. Onun için diyoruz ki evvel Siyasi Partiler Yasasını değiştirelim, Seçim Kanunu demokratikleştirelim, barajı bu sistemde kaldıralım, hazine ve seçim yardımını birbirinden ayıralım. Seçime katılmaya hak kazanan her partiye bir dayanak sağlayalım lakin bu da ölçülü ve adil olsun.” dedi.
“Milletin dayanağıyla yapılmış bir sivil anayasaya Türkiye’nin kavuşması lazım”
Mustafa Destici, yeni anayasa tartışmalarına değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’nin acilen bu darbe anayasasından kurtulup, 1980 darbesini gerçekleştiren o zalim cuntacıların yaptırdığı anayasadan kurtulup artık milletin takviyesiyle yapılmış, siyasi partilerimizin birlikte oturarak yaptığı bir sivil anayasaya Türkiye’nin kavuşması lazım. Yani bir mutabakatla bu anayasanın yapılması lazım lakin üniter devlet yapımızdan elbette ki taviz vermeyeceğiz. Onun dışında herkesin kendisini bulabileceği, her siyasi niyetin rahatça kendini söz edebileceği, demokrasimizi güçlendirecek, ekonomimizin güçlenmesine katkı sağlayacak, Türkiye’nin her alanda büyümesine katkı sağlayacak bir anayasayı bizim kesinlikle yapmamız lazım. Bu manada Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından, devletin başı tarafından yapılan bu yeni anayasa davetini biz çok samimi, olumlu ve değerli buluyoruz. Destekliyoruz ve herkesin de buna olumlu yaklaşarak en azından oturup bunu konuşalım diyoruz.”
“Aslında bize nazaran HDP’yle PKK’nın alakasını bulmak için evraka falan gerek yok”
HDP’nin kapatılması talebiyle hazırlanan iddianamenin Anayasa Mahkemesi tarafından eksikliklerin tamamlanması için oy birliğiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiğini hatırlatan Destici, “Aslında bize nazaran HDP’yle PKK’nın bağını bulmak için evraka falan gerek yok. Her şey gün üzere ortada. Adam Meclis kürsüsünden çıkıp Zeytin Kısmı Harekatımız için de Barış Pınarı Harekatımız için de terörle gayretimiz için de devletimizi işgalci, ordumuzu da katliamcı diye niteliyor. Bunu kelamda milletvekilleri söylüyor.” tabirlerini kullandı.
Destici, Selahattin Demirtaş’ın açık mitingde terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın heykelini dikeceklerini söylediğine dikkati çekerek, “Daha sen neyin kanıtını arıyorsun sen ey Anayasa Mahkemesi. Yani evrakın içine PKK’lı teröristlerin silahlarıyla birlikte kendilerini mi koymaları gerekiyor? Ancak buna karşın biz tekrar de hukuka saygılıyız. Madem 15 üye oy birliğiyle bu türlü bir karar vermiş o vakit Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımıza ne istiyorlarsa onları da belgeye koyup en kısa vakitte tekrar göndermelerini bekliyoruz.” diye belirtti.
Pandemi periyodunda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen ve vatandaşlardan salgın kurallarına uymalarını isteyen Destici, esnaf ve personellere yönelik devlet takviyelerinin de arttırılması gerektiğini kelamlarına ekledi.
Kongrede mevcut Vilayet Lideri Remzi Kaya inanç tazeledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / İbrahim Aktaş
