Ligde son düzlüğe yaklaştığımız haftalarda oynattığı futbolla inanç vermeyen Erol Bulut‘un gönderilmesinin akabinde kadronun başına geçen sportif yönetici Emre Belözoğlu, spor kamuoyunda “Bu vazifesi kaldırabilir mi!” sorusunun gayesine geldi. Biz de topluluğun önde gelen isimlerinden, Türk futbol tarihinde 100’ler kulübüne giren nadir oyuncularından ve Alex’in rekorunu kıramadığı “Bir maçta penaltıdan en fazla gol atan futbolcu” (4 gol 1986/87 Eskişehirspor’a karşı) olan Zafer Tüzün’e, Fenerbahçe‘nin gündemini sorduk.
Efsane ismin açıklamalarından öne çıkan sözler şöyle oldu:
“SPORTİF YÖNETİCİLİĞE İNANÇ KALMADI”
“Sportif yöneticilik durumu, Türkiye’de geçerliliği olmayan bir noktaya geldi. Halbuki dünyada birçok kulüp için bu olmazsa olmazdır. Türkiye’de geçerliliği kalmayan, inanılmayan bir pozisyon haline geldi. Bu misyon olmazsa olmazdır, Emre’yi ayırmak gerekiyor. Emre’nin hayali zati sportif yöneticilik değildi. O kendini her vakit teknik adamlık için hazırlamış bir kardeşim.
“KENDİNİ UFAK UFAK HAZIRLAMAKTIR BU”
Emre kardeşim, Fenerbahçe’de oyuncuyken, Başakşehir’de de gayret ederken saha içinde bir teknik yönetici üzereydi. Doğal ki saha dışındaki idare başka bir şey. Medyası, idaresi, oyuncu psikolojisi çok farklı şeyler. Emre esasen kendini bunlara ufak ufak hazırlamıştı. Bu türlü önder ve zeki oyuncular ileride nerede olacaklarını bilir. Emre aslında bu vakitlerin geleceğini biliyordu.
“ONA SKORLAR YARDIMCI OLUR”
Maalesef ki bizde her şey skor odaklı. Kalan 10 hafta var. Emre’ye burada skorlar yardımcı olacaktır. Zira sonuç odaklı düşünülen haftalara girdik. Saha dışından her şeyi daha düzgün gözlemlediği için bütün eksiklikleri o zati biliyordur. Liderlik vasfı olan Emre kardeşimin planlarına güveniyorum.
“SAHA İÇİNDEKİ FUTBOL KARAKTERİYDİ”
Emre saha içinde oyuncuyken çok değişir. Aslında inanılmaz mülayim bir adamdır. Ama o sahanın içinde herkesten çok öbür karakterler çıkıyor. Emre’nin de futbol karakteri ortaya çıkıyor. Agresif, inatçı ve hırslı. Saha içindeki karakter ile teknik adamlık karakteri başkadır. Emre bulunduğu durumun farkında.
“EROL HOCA’YA ‘SANA KAPI AÇIK DERDİM'”
Erol kardeşim, ne olursa olsun Avrupa kültürü görmüş ve yaşamış. Maalesef biz duygusal bakıyoruz. Biz bir insanı sevdiğimizde başlıyoruz hengameye. Erol, şayet bana sorsaydı, ‘Bu kapı sana açık, biraz bekle derdim.’
“SORUNU YARATAN TEKNİK ADAM OLUR”
Ekip geriye düştüğü vakit bu sorunu yaratanlar aranır, bu da Erol Bulut oldu. Ben de teknik yöneticim. Herkes takımdan yakınırken bir anda büyük transferler yapıldı ve beklentiler büyüdü. Kadroyu yönetim etmek de zorlandı.
“3 SENEDE BURAYA GELDİ”
Anadolu gruplarında başarılı olmak daha kolay. Hafif de âlâ kadron olunca başarıyı yakalayabilirsin. Lakin burası çok farklı bir topluluk. Her şeyi yönetim etmek zorundasın. Yani 3 senede Fenerbahçe’ye geldi Erol hoca, onun için erken oldu.
“ZİHİNSEL İDARE KOLAY İŞ DEĞİL”
Zihinsel gelişimi kimse umursamıyor, Skor odaklı bakıyoruz ve sistem oturmasına müsaade vermiyoruz. kulüplerimiz bu hususta ne kadar adım atıyor, kaç tane psikoloji uzmanıyla çalışıyor! Erol kardeşim zihinsel idarede zayıf kaldı. Bu kadar kıymetli bir kümesi yönetim etmek kolay olmadı onun için.
“TERİM, ÂLÂ BİR NESLE DENK GELDİ”
Takım yapılanması âlâ olduğu vakit teknik adam parlar. Mesela Fatih Terim mükemmel bir nesle denk geldi ve muvaffakiyet kazandı. Düzgün bir nesil teknik adam için avantajdır. Bu kullanılamadı. 4 büyükler her vakit birinci 5’i kovalar, orada olur. Ortada pek muvaffakiyetten kelam edemeyiz.
“BEŞİKTAŞ’A DÜŞME YAKIŞTIRILIYORDU, SERGEN NE YAPTI!”
Beşiktaş için dönem başında küme düşme yakıştırmaları yapılıyordu, nereden nereye geldiler. Sergen Yalçın vitrin, liderlik vasıfları olan bir karakter. Emre’nin de Sergen’in de futbolculuğuna bakın, saha içinde teknik adam üzereydiler. Zira bunlar öbür karakterler, işverenler, yönetenler.
“HEYECANLI BİR LİG İZLERİZ”
Emre’ye skorlar yardımcı olursa seneye hoş bir lig izleriz. Sergen Yalçın ve Emre Belözoğlu sporseverlere hoş bir lig izletir. İkisi de çok zeki, ikisi de başkan vasıflı karakterler.
“MESUT’A LAF EDİLMEZ LAKİN ÇATIŞMAYI SEVMEZ”
Mesut Özil’in mesleğine kimse laf edemez, şu anda olgun vaktinde ve önümüzdeki dönem gerçek Mesut’u izletecektir. Mesut’un yapısı çatışmayı sevmez. Tahminen forma girecekti, sakatlandı. Ona vakit verilmesi gerek.
“PELKAS’I KANATTA OYNATMAK DİYE BİR ŞEY OLAMAZ”
Gustavo, İrfan, Ozan, Sosa, Mert Hakan, bir sürü isim var. Pelkas da var. Pelkas’ı kanatta oynatmak diye bir şey olamaz. Bu isimlerden kim nerede oynar bilmem lakin Pelkas kanatta oynamaz. Göremiyor olmak lazım bunu yapmak için.
“ÖNCE GUSTAVO YAZILIR”
Bu takımın orta alanına evvel Gustavo yazılır. Defansif dengeyi sağlayabilecek eldeki tek oyuncu. Onun özelliklerinde diğer bir futbolcu takımda yok. O yüzden kim grubu yönetirse yönetsin, evvel Gustavo’yu takıma müellif.”
